Yazarlar

Ne bu hiddet, bu celal…

post-img
Tıpış, tıpış gideceksiniz ve Ekmeleddin İnsanoğlu’na ... Emredersiniz, Sn Kılıçdaroğlu. Ayrıca tüm Türk Halkı, emir ve görüşlerinize hazırdır. Bu üsluptan sonra; Seksen Eylül cuntacılarının bu üsluba benzer bir söylemi geldi aklıma. Cuntacılar seçim(!) buyurduklarında, emekli orgeneral Turgut Sunalp’e de Milliyetçi Demokrasi Partisi’ni kurdurdular.  1983 genel seçiminde halka, MDP’ ye oy vermeleri için aynı üslupta, farklı kelimeler ile emirler buyurdular. Sonuç, MDP %23,6 oy, 71 milletvekili ile üçüncü parti. Bir sene sonra, 1984 yerel seçimlerinde %6,96 oy yalnızca Adıyaman Belediye başkanlığı.  Bir sene sonra 1986 başlarında MDP’nin ” hakkın rahmetine” kavuşması. MDP ile ilgili tarihe şöyle bir not düşülmüş, (kelimeleri hiç değiştirmeden yazıyorum) “ millete rağmen, icazetle siyaset yapılamayacağı hakikati görüldü” Hatırlarsanız MDP’nin amblemi horozdu. Halk vakitsiz öten başını kesiverdi yani…   Tıpış tıpışın devamı da geliyor. Bunu bir kişinin sorumluluğuna bırakamazsınız (kendini kast ediyor bence), bu seçimde oy kullanmazsanız, Ekmeleddin İhsanoğlu Beye oy vermezseniz, sonrasında artık tatillere bile gidemeyeceksiniz… Bunu kim söylüyor Ana Muhalefet Lideri. Sn Kılıçdaroğlu, yasaların ana muhalefete tanıdığı bütün olanaklardan yaralanıp, halkın karşısına bu seçimin sonucu ne olur ise olsun “özgürlüklerin güvencesi” CHP’dir diye çıkamıyor. Bir bakıma, çocuğuna yemek yediremeyen cahil annelerin “yemezsen seni iğneciye veririm söylemi. Bir bakıma da, özrü kabahatinden büyük bir söylem gibi geliyor, hani şu padişah, dalkavuk olayında olduğu gibi…   Bugünlerde, İhsanoğlu cephesinde panik büyüyor gibi. Sn Bahçeli gurup toplantısında bağırıyor, “bunların her şeyi yalan dolan, inanmamak lazım, cumhurbaşkanlığı seçimi kanununda bile hile yapmışlar. Hâlbuki Başbakan aday olduğunda istifası gerekirdi, ama kanunda bu yok” Allah aşkına adama sormazlar mı ya da sonran yok mu, siz Türkmenistan Meclisinde mi görev yapıyorsunuz. Milletvekilliği nimetlerinden yararlanırken en küçük çıkar kaybında yüksek seviyeden tepki koyan milletvekilleriniz, ara sıra kanun maddelerini, halk adına ihlal var mı diye incelemeye vakit ayırabilirler mi?   Sn Erdoğan, cumhurbaşkanlığı yasasını değiştiren halk oylamasında, oltanın ucuna 12 Eylül cuntacılarını yargılama maddesini takmış ve de başarılı olmuştu. “yetmez ama evet ” söylemi üreten bir takım solu yanına almayı başarmıştı. Tesadüfe bakın ki(!), cumhurbaşkanlığı seçim öncesi “adrese teslim” dava da bitiverdi. Cuntacılara müebbet hapis. Yani Sn Erdoğan, 12 Eylül ile ilgili bir koyundan iki post çıkarıyor… Buna karşın, Sn Kılıçdaroğlu, hangi danışmanın fikri ve zikri ise, Evren vari üslupla, emir ve korku söylemi ile Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verilmesi için esip gürlüyor… Sanki hepimiz onun oğluyuz…   Kısaca, çatı liderleri panik mi panik. Ateş çatıyı sarmış. Halkı tıpış tıpış oy verme zorunluluğunda görenlerin (askerde ki sisi ya sese muhabbeti),  aslında bildiği/ bilmesi gerektiği şey, Cumhurun, seçimden sonra; Söğütözü’ne ve Balgat’a, komutunu vereceği… Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın… Çatı liderlerini kuşkusu olmadığından, Panik için de hiddetlenip, celalleniyorlar zira…

Diğer Haberler