Zulmün Topu, Güllesi, Kalesi Varsa...

‘’ Zulmün topu, güllesi, kalesi varsa, hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır. Göz yumma güneşten, ne kadar nuru kararsa, sönmez ebedi her gecenin gündüzü vardır.’’   Avrupa Barolar Konseyi Başkan Yardımcısı Michael Benichou kongre merkezinin iç ve dış salonlarını dolduran kalabalığa Tevfik Fikret’in bu ünlü dizeleriyle seslendi dün. Türkiye’deki durumu, dönemin Fransız iktidarına ‘’ her yerde polis var ama hiçbir yerde adalet yok’’ diyen Victor Hugo’dan yaptığı alıntıyla tarif ettikten hemen sonra.   [caption id="attachment_55425" align="alignnone" width="400"] Avrupa Barolar Konseyi Başkan Yardımcısı Michael Benichou[/caption]   40 ilin baro başkanlarının hazır bulunduğu, çok sayıda meslek örgütünün, Avrupa’daki önemli baroların temsilcilerinin ve milletvekillerinin katılımıyla İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde İstanbul Barosu seçimsiz olağanüstü kongresi gerçekleşti. Haliç kıyısından iktidara ve Baro yönetiminin düştüğünü ileri sürenlere olağanüstü bir yanıttı aynı zamanda kongre.     Evet, Kongre boyunca yapılan konuşmalardaki durum tespitleri, sine vizyon görüntüleri art arda takip edildiğinde, savunmaya yönelen saldırılar, yargılama ihlalleri, avukatlara kolluk kuvvetlerince reva görülen muameleler, ofis baskınları, tutuklamalar….tarihte görülmemiş bir baskı ve sindirmeyle karşı karşıya olduğumuzu, çok özel bir dönemden geçtiğimizi, büyük bir hapishanede yaşadığımızı canımız acıyarak hissediyoruz. Ve eski Paris Baro Başkanı’nı dinliyoruz ‘’ hiçbir hükümet bu tür tutumlarını herhangi bir nedenle gerekçelendiremez.’’ Fakat bu fotoğrafta dik, onurlu bir duruş var aynı zamanda. Ümit Kocasakal’ın ‘’ Tarihin bazı dönemlerinde yargılama yapmak ağırlaşır, yargılanmak şeref verir. Mesleğimizin onuru için bedel ödenmesi gerekiyorsa ödeyeceğiz. Gün, hukuksuzluklara karşı bir olma, günüdür, safları sıkıştırın meslektaşlar’’ sözleriyle; Metin Feyzioğlu’nun ‘’ tüm emperyalist güçlere ve onların Türkiye’deki temsilcilerine sesleniyorum; başaramayacaksınız!’’ vurgusuyla ayağa kalkan salonda ortak bir irade gözle görülüyor. Görülen, anlaşılan daha birçok şey var ama günün akşamında, bu büyük karşı duruşun, televizyon kanallarında, bir gazetenin muhabirinin (kışkırtma olduğu tartışılabilecek) kürsüden inmemek için direttiği anın görüntüleriyle ‘’gergin kongre’’ başlığı altında verilmesi; gösterilenin farklılığını bir kez daha göstermesi açısından önemli.     Sonuç Bildirgesi’nden, Biz avukatız!‘’Yargıyı kuşatıp alsanız da bizi teslim alamazsınız’’, ‘’ Baro yönetimi görevinin başındadır ve seçimle geldiği yerden seçimle gidecektir.’’,  Asla egemenlere teslim olmayacağız ve Meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. ‘’ Savunmaya yönelen saldırı hepimizedir, çünkü bir gün bizim de savunmaya ihtiyacımız olacaktır.