Yazarlar

Bursa’nın unutulmaz Belediye Başkanları

post-img
“Merinos” gibi bir cennet bahçesini o dönem merkezi hükümet “1 lira”, yanlış okumadınız sadece “1 lira” gibi komik ve sembolik bir bedelle, içindeki araç gereç ve binalarıyla birlikte üstelik, istifade etsinler diye Bursalılara hediye ediyor!.. Peki ya dönemin Belediye Başkanı Erdoğan Bilenser ne yapıyor? “Bizim burayı yapacak ekonomik gücümüz yok” diye iade ediyor, hiç olacak şey mi, yapılacak iş mi böylesi bir durum?!. Bursa’da gelmiş geçmiş eski belediye başkanlarını andığım bir önceki yazımda adını “bu kente hizmet edenler” sayfasında altın harflerle yazdırmış olan rahmetli Hikmet Şahin’se kendi partisinin iktidar olduğu dönemde gidip burayı tekrar geri istiyor hükümetten… Ve… İçinde sergi ve fuar alanlarıyla, çok maksatlı salonlarıyla, restoranları, çay bahçeleri, piknik ve gezinti alanlarıyla Merinos Parkı ve Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi çıkıyor ortaya. Yetmiyor, fabrikanın eski araç gereçlerinden oluşan bir “enerji müzesi” sıkıştırıyor araya Hikmet Şahin ilave olarak. Orada sergilenen devasa jeneratörleri gidin görün, tesisin yanı sıra bir dönem Bursa’nın elektrik ihtiyacı da oradan karşılanıyormuş. Bir belediye başkanının ufku derin, vizyonu geniş olmalı. Bu kente Erdem Saker gibi yeni bir kütüphane katacak kadar engin olmalı örneğin. Hem Bursa’ya yeni ve modern bir katı atık toplama tesisi kurdu Erdem Saker; ayrıca, hem de artık kent içinde kalan eski Demirtaş Çöplüğünü rehabilite ederek oradan “elektrik enerjisi” üretilmesini sağladı. Bunlar unutulmaz hizmetler Bursa’ya, herkes unutur, Mehmet Ali unutmaz!.. Kısa bir süre görevde kalmasına rağmen Bursa’da Belediye Başkanlığı yapanlar arasında hizmetleriyle asla unutulmayacak bir isim daha var ki, bu gün hala “O’nun ekmeğini” yiyoruz farkında mısınız? Evet… Sözünü ettiğim kişi “Bursalılar daha kaliteli ve ucuza ekmek yiyebilsin” diyerek BESAŞ’ı kuran Mustafa Eroğlu’dur. 1980 öncesini yeni nesil bilmez, demirden çimentoya, margarinden tüp gaza dek yokluğun, karaborsanın egemen olduğu yıllardı o dönem. CHP’den Bursa Belediye Başkanı seçilen Mustafa Eroğlu halkı fahiş fiyatla ürün satan karaborsacıların elinden kurtarabilmek amacıyla ayrıca “Tanzim Satış Mağazalarını” da kurdu. Bir paket Sana Yağı için günlerce kuyruk beklenirdi o vakitler. Yıllarca hizmet etti Tanzim Satış Mağazaları insanlara. Bursa’da halkın tüm ihtiyaçlarını üstelik de son derece ucuz fiyatlarla eksiksiz bir şekilde karşıladı Mustafa Eroğlu. Adam gibi adamdı. Bilgili, birikimli, donanımlı ve paylaşımcı… Soyadında olduğu gibi hem “er” hem de “er oğluydu”!.. 12 Eylül askeri darbesi sonucu o makama kendi adamlarını getirmek isteyen askerler görevinden aldılar O’nu. Daha sonra da “Belediye ticaret yapmaz” diyerek kapattılar Tanzim Satış Mağazalarını. Belediye ticaret yapar, niye yapmasın, yapar yapmasına ama dönercilik, çaycılık yapmaz! Örneğin “ekmek” gibi halkın her zaman temel ihtiyaç maddesi olacak bir ürünü piyasayı halk yararına dengede tutmak için üretip satabilir pekala. Aynı şey süt ve su gibi ürünler için de geçerli. İşte bundan tam 40 sene önce halkın istek ve ihtiyaçlarını görebilen Mustafa Eroğlu kalkıyor, bu gün hala Bursa’nın göz bebeği olan BESAŞ’ı kurup hediye ediyor bu kadim kentte yaşayanlara. Nur içinde yatsın, bu gün yüz binlerce Bursalı her gün hala O’nun ekmeğini yemekte. “Mustafa Eroğlu amcamıza birer “fatiha” gönderelim” derim tam bu noktada ben, ne dersiniz? Bir de… “Vefa” sadece İstanbul’da bir semtin adı olarak kalmasın! Aynen “Reşat Oyal Kültürparkı” gibi bu güzel insanların isimleri yaşatılmaya devam edilsin. Hatta sadece rahmetli olanların değil, yaşayanların adları da henüz hayattalarken bir yerlere verilsin. Bilirim, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş vefalı adamdır. Bu kentte pek çok park, bahçe, pek çok yol, bulvar var. Öneriyorum: Mesela “Merinos’un” adı mutlaka “Merinos Hikmet Şahin Parkı” olmalı. Keza “Hüdavendigar Kent Parkı’na” da bu gün hizmetleriyle hala yaşayan “Mustafa Eroğlu’nun” adı konulup, tabelasına da “Hüdavendigar Mustafa Eroğlu Parkı” yazılabilir; ne kadar da şık bir davranış olur Ali Nur Aktaş için. Soğanlı Botanik Parkı’nın adıysa mutlaka “Erdem Saker Botanik Parkı” olmalı! Mahkeme Hamamı’na da orayı restore ettiren “Recep Altepe’nin” ismi konulabilir örneğin. Ee Hüsniye yengeye de bir jest yapmak gerek, adamın onca kahrını çekti öyle değil mi?!. Mahkeme Hamamı’nın kadınlar kısmına da “Hüsniye Altepe” adı konulsun madem! Düşünüyorum, düşünüyorum… Erdoğan Bilenser için hiçbir yer bulamıyorum! Anılacak doğru dürüst hiçbir hizmeti yok çünkü! Varlığı ziyan bir belediye başkanı geldi geçti Bursa’dan! Neyse… Dünkü yazımda anlattığım gibi raylarda ve vagon tekerlerinde yarattığı ağır tahribattan ötürü her 6 ayda bir Bursa Büyük Şehir Belediyesi’nin kasasından bir “Kardeş Otel” değeri kadar para çıkmasına neden olan, otel zarar görmesin diye Osmangazi İstasyonundan Fomara’ya sadece 1 buçuk dakikada varılabilecekken, bu süreyi 2 buçuk dakikaya çıkaracak güzergah değişikliğini yapan Erdoğan Bilenser’in adını da “Kardeş Otel’e” koyalım madem. “Erdoğan Bilmeyenser Kardeş Oteli” olsun orası da!

Diğer Haberler