Ekonomi

İkinci el sahiplerine kötü haber

post-img

Avrupa’nın yeni araç geri dönüşüm düzenlemesiyle, 2026’dan itibaren geri dönüştürülebilirlik sertifikası ve dijital araç pasaportu zorunlu olacak. Türkiye otomotiv sektörü ve araç sahiplerini etkileyen kritik değişiklikler ve uygulama süreci detayları burada.

GERİ DÖNÜŞEBİLİRLİK SERTİFİKASI OLMAYAN ARAÇ ÜRETİLEMEYECEK

Düzenlemenin en önemli maddelerinden biri, pazara sunulacak her yeni aracın geri dönüştürülebilirlik sertifikası taşıma zorunluluğu getirilmesi.

Araç üreticileri, aracın söküm süreci, tekrar kullanılabilecek parçalar ve tehlikeli materyaller gibi teknik detayları belgelemekle yükümlü olacak.

Ayrıca kurşun, cıva, kadmiyum gibi zararlı kimyasallara karşı katı sınırlamalar uygulanacak.

DİJİTAL ARAÇ PASAPORTU ZORUNLULUĞU GELİYOR

Taslağın 25. maddesiyle yürürlüğe girecek Dijital Araç Pasaportu sistemi, her araca bir kimlik kartı kazandıracak. Bu dijital pasaport, aracın üretiminde kullanılan malzemeleri, bakım geçmişini, sahip değişikliklerini, kaza kayıtlarını ve hurdaya ayrılma tarihlerini içerecek. Merkezi bir Avrupa veri tabanına bağlı olacak bu sistem, ikinci el araç piyasasında şeffaflık sağlayacak ve çevreye zararlı araçların tespitini kolaylaştıracak.

TÜRKİYE NEDEN BU DÜZENLEMEDEN FAZLA ETKİLENİYOR?

Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği kapsamında olduğu için bu yeni düzenlemelerden doğrudan etkilenecek. 2025 yılı itibarıyla otomotiv ihracatının %72’sinden fazlasını AB ülkelerine yapan Türkiye için bu değişiklikler kritik önem taşıyor.

Türk otomotiv sektöründe şu zorunluluklar ortaya çıkacak:

Geri dönüştürülebilirlik sertifikası olmayan araçların ihracatı yasaklanacak,

Üretim süreçlerinde dijital pasaport sistemine entegrasyon zorunlu olacak,

Kimyasal bileşenlerde şeffaflık ve yasal uygunluk sağlanacak,

Türkiye’nin hurda araç yönetimi ve yasal altyapısı yeniden düzenlenecek.

ARAÇ SAHİPLERİNİ NELER BEKLİYOR?

Yasal düzenlemeler sadece üreticileri değil, mevcut araç sahiplerini de etkiliyor:

İkinci el araç ihracatında dijital pasaport ve çevresel uygunluk zorunluluğu satışları zorlaştırabilir,

Sürdürülebilirlik ilkeleri, yedek parça fiyatlarını artırabilir,

Hurda araçlara yönelik teşvikler ve yüksek emisyonlu araçlar için özel vergiler gündeme gelebilir,

Araç muayenelerinde çevre dostu kriterlerin önemi artacak.

HANGİ ARAÇLAR HURDA STATÜSÜNE GİREBİLİR?

Yasada net bir tanım olmasa da şu araçlar risk altında:

Euro 3 ve altı emisyon standartlı eski model araçlar,

Geri dönüştürülebilirlik sertifikası olmayan ithal ikinci el araçlar,

Dijital pasaport sistemine entegre edilemeyen araçlar,

Kurşun, cıva, asbest gibi tehlikeli materyal içeren otomobiller.

DÜZENLEME SÜRECİ VE UYGULAMA TAKVİMİ

İtalyan otomotiv haber sitesi alvolante.it’in haberine göre; Avrupa Parlamentosu, Konseyi ve Komisyonu arasında süren müzakereler sonrası yasa taslağının 2026-2027 yıllarında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yükümlülükler kademeli olarak devreye alınacak ve uygulama aşamalı gerçekleşecek.

TÜRKİYE İÇİN RİSKLER VE FIRSATLAR

Yeni Avrupa ELV (End-of-Life Vehicles) düzenlemesi, Türkiye otomotiv sektörü için hem zorlu bir sınav hem de fırsat anlamına geliyor. Altyapı ve yasal uyum sağlanırsa, Türkiye Avrupa pazarındaki rekabet gücünü koruyabilir. Aksi halde, üreticiler ve araç sahipleri için ciddi zorluklar ortaya çıkabilir.

Diğer Haberler