Yazarlar

Kaçıyorlar

post-img
Albay'ından azar işitip, tokat yiyen başçavuş; evinde kaplan kesilir karısını, çocuklarını döver. Albay-başçavuş örneğini şöyle koyarsak aklımızda bir yana, bir de bakalım devletler arası yaşama... Burada da  Küresel Efendi'nin denetimi/yönetimi/gözetimi altında yaşayıp giden "kerameti kendinden menkul" devletler; yalnızca çöplüğünde öten horozlar gibi demokratik hak ve özgürlükler bağlamında ve kuşkusuz sosyo-ekonomik anlamda yoksullaştırdıkları halklarına dayılanırlar ve bolca da "teşekkür" alırlar Küresel Başefendi'den.   Ne diyorlar bu duruma?...YENİ DÜNYA DÜZENİ... Şimdi bu düzende bizi üzenleri de bırakalım bir yana... Bakalım İstanbul (ya da İSYANBUL seçimlerine)... Seçimlerin iptal gerekçesi sorulduğunda diyorlar ya ÇALDILAR... Oysa göz göre, göre ülkenin geleceği çalınıyor. Doğal kaynakları, yerel altı ve yer üstü varlıkları,Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze halkın vergileriyle gerçekleştirilmiş kamu yatırımları,ulusal ve özel bankaları... Özellikle de eğitimli, yetişmiş insan kaynakları...Ki onlar KAÇIYORLAR... Neden kaçıyorlar?... Ülkedeki demokrasi yoksunluğundan, adaletsizlikten, hukuksuzluktan, çocuklarını çağdaş bireyler olarak yetiştirememe endişesinden KAÇIYORLAR. Kimler mi?... Öncelikle BİLİŞİM İŞKOLU'nda çalışan yetişmiş insan kaynakları... Örnek olay mı?...O kadar çok ki...Sorsak teker, teker herkese; verecekleri onlarca örnek vardır hiç kuşkusuz... En son; Bilgisayar Yazılım Mühendisi olarak bir Hollanda şirketinin İstanbul bürosunda çalışan kızımın arkadaşları vereceğim örneğin özneleri...  Ki onlar... Uzmanlık alanlarıyla ilgili üç aşamalı zorlu sınavları aşarak,oturma ve çalışma hakkı edindiler; önümüzdeki ay Avusturya'da önemli bir şirkette çalışmaya başlayacaklar. Elbette ki onlar ÖDTÜ mezunu, iyi derecede İngilizce bilen mühendisler.  Ama bir yıldır beklemedeydiler; Avusturya Devleti'nin istediği dördüncü bir koşulu yerine getirmek için... Ne miydi bu koşul?... İyi derecede ALMANCA konuşmak... Ülkemizde; ULUS DEVLET olduğumuzu yok sayarcasına, her etnik kökenli yalnızca kendi dilini dayatma kavgasındayken... Elin AVUSTURYALISI; beyin göçü sayesinde yatırım yapmaksızın kaptığı yetişmiş genç insan kaynaklarımızı çalarken bile, hoşgörüsüz... İlla ki benim dilimi konuşacaksın diyor, ben  sokaklarımda ne Türkçe, ne de İngilizde duymak istemiyorum diye dayatıyor. Bu gençler de geçen bir yıl içinde iyi bir ALMANCA öğrenip, tasını-tarağını ve elbette ki pek çoklarının yoksun olduğu en önemli belgesini ki o da ÜNİVERSİTE DİPLOMASI'nı alıp elin ülkesine beynini, emeğini satmaya gidiyor. Bizim ülkemize üçüncü dünya ülkelerinin ayak takımları, en alt tabakaları, insan posaları gelirken... Ülkemizde yeterinde değer göremediği, geleceğinden kaygılandığı için de 21. yüzyılın başa güreşen meslek uzmanlığı alanlarında yetişmiş beyinlerimiz dışarıya KAÇIYOR. Üstelik onların pek çoğu  henüz iki yaşındaki  çocuklarını; bu ülkede okula göndermemek, onların çağdışı eğitim düzeninde yetersiz eğitilmesini önlemek için de...  O yaban ülkelere gidiyorlar, hem de geri dönmemek üzere... İstanbul Anakent Yerel Yönetim seçimlerinde oyların çalındığını ileri süren beyler, İstanbul seçimine öylesine odaklanmışlar ki ülkede olan, biteni görmüyorlar. Yetişmiş insan kaynaklarımız yaban ülkelere KAÇIYOR. İşin gerçeği yaban ülkeler onları çalıyor, üstelik de ülkeyi yönetenlerin doğrudan ya da dolaylı katkılarıyla insan kaynaklarımızı ÇALIYOR o yaban ülkeler... Ve ülkemize de geri kalmış ülkelerin halkları geliyor; ne acıdır ki onları "taze" insan kaynağı görüp, seviniyor bizi yönetenler de... Azgelişmiş, eğitim düzeni ülkemizde verilenden çok daha geri olan ülkelerin halkları da kolayca iş buluyor ülkemizde; okullarımıza öğretmen, hastanelerimize doktor olarak hemen göreve atanıyorlar. Bir de üniversite sınavlarına girmeden; diledikleri fakülteye kayıt yaptırabilmeleri de cabası...Varsın olsun, gerçek TÜRKİYE  CUMHURİYETİ YURTTAŞLARI'nın boşa gitsin çabası...Kimin umurunda?...Bundan sonra; TÜRKLÜK değil, ARAPLIK olsun isteniyor bu ülkenin hamurunda... Durumlar böyle olunca da bizim yetişmiş insan kaynaklarımız KAÇIYORLAR, hem de çok iyi ALMANCA konuşabilme koşulunu da yerine getirerek AVUSTURYA gibi özünde Türk düşmanı bir ülkeye bile KAÇIYORLAR... İyi ki YERLİ VE MİLLİ, üstelik de DİNDAR muhteremler yönetiyor ülkemizi... Mübarek olsunlar bu hizmetleriyle YENİ DÜNYA DÜZENİ'ne!... AMEN!..

Diğer Haberler