Yazarlar

CHP Ailesi

post-img
Geçenlerde bir ilçe başkanımla sohbet ederken 3 adet siyasi parti profili çizdi bana; "Birincisi herkesi arasına almaya çalışıyor, İkincisi kapıdan giren çıkmasın diye kapıları kapatıyor, Üçüncüsü de eğer sivrilirse paçasından çekiyor ya da yıpratıp bir şekilde gitmesini sağlıyor!" Kimsenin yetenekli taraflarını öğrenip, o konuda kullanmayı asla bilmiyor... Bilemedikçe böyle boş masalar etrafında dönüp duruyor. İktidarmışız havasından asla vazgeçmiyor, mutlaka her daim eğlenecek konular buluyor. Üretim ve projeler çok az ilçe tarafından gerçekleştiriliyor, onlara da muhalefet eden kitle muhtemel koltukları elinden alınmış kesim oluyor... Mesela CHP Nilüfer İlçe başkanı Mehmet Turan Tansal, "ilçe binası almadan gitmem" diyor ve mutlaka alacaktır çünkü bugüne kadar verdiği sözleri hep tutmuştur, binanın rengini beğenmez de eleştirir yine mutlaka birileri ! Genelde başkanlar ve yöneticiler , muhtemel kendisinden sonra yıldızı parlaması muhtemel kişilerin başını ezmek, haklarında dedikodu üretmek, paçasından çekiştirmekle meşgul oldukları için "iktidar partisinin yanlışlarını görmez, görse de muhalefet etmeye pek vakitleri kalmaz" Bir yerde en çok ne "yok" ise, ondan bahsedilir! Barıştan bahseden en kavgacıdır, Demokrasiden bahseden en faşisttir, Birlikten bahseden, asla bir araya gelemeyendir! Çokseslilikten bahseden, farklı sesleri hemen kestirir ! Aile kavramından bahseden de en çok aile olamayandır ! Fatih Mehmet Güler'i de hatırlarsınız, usulsüzce Gemlik Belediye Başkanlığı görevinden alınmış lakin CHP "aile" olarak hiç sahip çıkmamıştı...  Diğer partiler "ufacık bir sözde dahi nasıl sahip çıkıyor birbirlerine ! "Aile" olduğu iddiasında olan bu türlerin öyle çok boş vakitleri vardır ki, koskoca ilçe başkanı olarak bir kadın üyesini yargılatmakla harcar bu boş vakitlerini! Koskoca CHP Osmangazi İlçenin başkanı İsmet Karaca mesela... Kendisi ilçe binasında adam dövmekten , hakaretten hüküm giymiş, eski ilçe başkanına saldırmaktan hakkında tutanak tutulmuş durumda iken, öyle masumdur ki(!) kadın üyesini mahkemeye çıkarmakla vaktini harcar. Ülkede her gün terör olayları varmış, Darbe yapılmaya kalkılmış, Genel Başkana suikast düzenlenmiş, Kimin umrunda ! Mahkeme sonrası hıncını alamayıp, yanımda olan kişilerin, bir daha "hangi temsilciliklere sokulmayacağı" konusunda telefonlarla talimatlar vermeyi asla ihmal etmiyor, hatta bazıları "hainlikle" suçlanıyor! Farklı partilerin mensupları dahi  bizlere böyle çirkince yaklaşmadı ! Bir de gelene gidene belgeler sunuyor,  "ben tehdit ettim, hakaret ettim, bu kadın durup dururken mi savunmaya geçti" diyemiyor! İmam ve cemaati ile ilgili doğru demiş Atalarımız, malum baştakiler bu tavırda olursa, cemaat ne yapsın? *** Son günlerde Nesimi Üçlertoprağı'nın kırgınlıkları ve hatta onu istifa noktasına getiren sebeplere "bunlar kişisel" diyerek burun kıvrılmasını doğru bulmuyorum. Hani CHP Ailesi ! Farz edelim ki kişisel bir sorun, aileden değil mi bu kişi? Kendisinin ve ailesinin "kişisel olarak" onuru, gururu kırılamaz mı? Bu durumda sırtımızı mı dönelim , ailenin en büyük "dedelerinden" birine? Harika siyaset yapıyoruz, muhalefet ediyoruz da;  CHP'nin en köklü ailesine sahip çıkacak, onları bu kararından vazgeçirecek zamanımız mı kalmıyor? Konu "kendisi" olduğunda insanlar, mahkemeye koşarak, kendi aile bireylerini yargılatacak vakit buluyor ya...! Aile olmak; Hep birlikte gülüp, hep birlikte ağlamaktır. Zor günlerde bir omuz olmaktır, Uzun süre küs kalamamaktır, Kötü gününde birlik, iyi gününde onunla mutlu olmaktır; Sen aileni mahkeme koridoruna taşıyorsan "orda aile kavramı tamamen bitmiştir" O sebeple kimse o sahte "aile kavramından" bahsetmesin artık ! Ve aile büyükleri ne kadar uyum içinde ne kadar pozitif enerji verirse ve ne kadar güzel ilişkiler sergilemişse, gelecek nesil de ona göre şekillenecektir. Geleceğimiz olan gençlere öğrettiğimiz "aile" kavramı bana korkunç görünüyor.... CHP ile başka partilerin asla uğraşmasına gerek yok, mütemadiyen kendini yiyip, bitirip, kemiriyor zaten. İktidar partisinin CADI AVI sürecine de hiç gerek yok, kendi içimizde yeterince başarılıyız bu konuda... "İktidar partisindekiler CHP'lileri hakaretten mahkemeye veriyor, yargılatıyor " diye kıyameti koparıyor lakin onlara fırsat vermeden kendimizi veriyoruz biz, hiç sorun değil... İktidar partisine gerek kalmadan, kendi "aile bireylerimize" davalar açar, arada döver, kendi ilçe başkanlarımıza saldırıda bulunur, delege seçimlerini polis eşliğinde yaptırırız da, hiç utanmayız bu yaptıklarımızdan! İnsanoğlu çiğ süt emmiştir, "hedefi kendi" dışında hiç bir şey olmayan, ülke, parti, aile gözetmeyen, ona muhalefet edebilecek herkesi kapı dışarı etmeye, yıldırmaya, sindirmeye odaklı bu kişiler olduğu sürece ne kadar ilerlenebilir bilmiyorum. Hani sözde "aileyiz ya?" Ne yaşarsan yaşa "evine dönmektir" aile olmak...  Aile bireyleri o "eve" dönmek değil, artık kapısından dahi geçmek istemiyorsa, aile büyükleri kendilerini gözden geçirmelidir!        

Diğer Haberler