Yazarlar

Covid'e dair uyarılar

post-img
Şaka gibi... O şimdi artık aramızda yok. Adına "Covid" denilen bela aldı götürdü Mudanya Esnaf Odaları Başkanı Emir Ali Usta'yı aramızdan. Ne çok seveni, ne çok düşkünü vardı rahmetlinin. Ne çok yer eksildi gönüllerde. İki kıymetli insan daha korkuttu bizi geçen haftalarda: "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Sınav Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Gıyasettin Bingöl." İnegöl Belediye Başkanlıklarından bu yana kurduğu organizasyonlarla on binlerce insanın hayatına dokundu Alinur Aktaş; öksüz, yetim, engelli, yaşlı, yoksul, sayılamayacak kadar Bursalı, Aktaş'ın iyiliklerinden kısmetini aldı yıllar boyu. Keza Gıyasettin Bey de öyle... Sadece benim vesilemle bile yıllardan beri ücretsiz ya da burslu okuttuğu öğrencilerin haddi hesabı yoktur... Devletin milli eğitim sistemine yapıp bağışladığı kurumlarla da bu kentin göz bebeği simalarından biridir Gıyasettin Bingöl. Hastaneye yattığı ilk günlerde sesi iyiydi... İçimden geleni söyledim, "İyileşeceksin; bu mereti kesinlikle yeneceksin" dedim... Sonraki günlerde iyice düşüp, pesleşen sesinden ben bile korktum!.. Devamında çalan telefonları da açamaz oldu; yakınları vasıtasıyla aldım haberlerini... Keza, Alinur Aktaş da öyle... Hastaneden çıkıp evine döndüğünde bile sesinin tınısı henüz eski halini bulmamıştı. Ancak çok şükür, hem bu kadim şehre hem de insanlara daha pek çok hizmeti olacak bu iki isim sağlıklarına kavuşup aramıza döndüler. Azrail'le şöyle bir ayaküstü muhabbet yapıp, "daha görülecek işlerimiz var, bize müsaade" diyerek dünyaya yeniden yatay geçiş yaptılar! Henüz soramadım "Mübareğin elinde hakikaten tırpan var mıydı" diye?!. Kopyalayıp, dosyalarımdan birinde saklamışım, "Covid geçiren bir vatandaşın notları" diye... Gerçi "aşı" konusunda Türkiye çok başarılı gidiyor ama içeriğindeki bilgiler herkesin ihtiyaç duyacağı türden. Şöyle bir göz atıp, alıverin belleğinize ve olabildiğince paylaşın sevdiklerinizle: "Bir haftayı hastanede geçirdim, tamamen iyileştim. Bir arkadaşımız hala hastanede tedavi görüyor. Bu durum başımıza geldiğinde bilgilerimizin ne kadar yetersiz ve eksik olduğunu anladık. Covid maalesef ki artık hepimizin evlerine yaklaşmış durumda, webdeki bilgiler bölük pörçük, şahsi bilgilerimiz yetersiz kaldı, ne yapacağımızı şaşırdık. Aynı şeyleri yaşamamanız için tecrübelerimizi paylaşmak istiyorum. BULAŞMA Kapalı alanlarda başka insanlarla birlikte olmanız, maskeli olsanız dahi mikroba maruz kalmanıza sebep oluyor. Eğer kapalı alanda az kalırsanız az mikrop alıyorsunuz, çok kalıyorsanız daha çok mikrop alıyorsunuz ve mikrop seviyesi bir limit noktasına geçerse bağışıklık sistemi yetersiz kalıyor hasta oluyorsunuz. Yani Covid elektrik çarpması gibi oldu ya da olmadı denecek bir şey değil. Virüs olan bir ortamda maskeli de olsanız virüse az veya çok maruz kalıyorsunuz. KORUNMA Başkalarının olduğu kapalı ortamlarda olabildiğince az kalmak. Örneğin markete gittiniz uzun uzun oyalanmamak alışverişi tamamlayıp hızlıca çıkmak, birkaç yerden sonra artık kapalı ortamlara girmeden vücudun varsa aldığı az orandaki mikrobu uzaklaştırmasını beklemek. Her gün üst üste kapalı alanlara girmemek, Olabildiğince toplu ulaşım kullanmamak, Kapalı alanlarda çift maske kullanmak... HASTALIK İŞARETLERİ Covid belirtileri gripten farklı. Covid olduğunuzu anlamak için grip semptomları veya yoğun öksürük beklemeyiniz. Yoğun öksürük ancak Covid'in ilerideki safhalarında ortaya çıkan bir şey. İlk görülen şey ateş, terleme, adale - eklem ağrıları ve yorgunluk. Vücudunuzun neresinde bir problem varsa öncelikle o bölgelerinizde yoğun ağrı oluşuyor. Adaleleriniz ağrıyor, bazısının bacakları diğerinin başı, kolları ağrıyor. Ateşiniz başta fazla olmasa bile aşırı terleme moduna geçiyorsunuz. İlk hafta bu belirtiler az olduğu için kendinize Covid'i yakıştıramıyorsunuz test te yaptırmıyor evde dinleniyorsunuz. Öksürük henüz yok. Gerçi biz direkt temaslı arkadaşımızın yakalandığını öğrenince hemen test yaptırıp durumumuzu hemen öğrenip tedaviye başlamakta gecikmedik, ama sizler bilmediğiniz bir ortamdan alırsanız belirtilerden Covid olduğunuzu anlamayabilirsiniz bu nedenle belirtileri detaylı anlattım. Eğer iyileşmeye dönmezse hastalığın ağır seyri asıl ikinci hafta başlıyor. Ağrılar acıya dönüşüyor adeta tüm vücudunuza bıçaklar saplanıyor. Bazılarında yoğun öksürük başlıyor. Vücut oksijensiz kalıyor ama nefessiz kalmadığınız için bunu anlayamıyorsunuz. İnsan vücudu; kandaki oksijen seviyesinin düşmesinden değil karbondioksit seviyesinin yükselmesinden dolayı nefes alma ihtiyacı hisseder. Covid yüzünden kanınızdaki oksijen seviyesi; limit olan %95 in altına iniyor ama anlamıyorsunuz. Bu da bir süre sonra organların çalışmasını bozuyor ve kalp krizi geçirip gidebiliyorsunuz. Benim seviyem %92 ye diğer arkadaşımın ki %86 ya kadar düşmüştü, o seviyede baygınlık geçirdi. TEST İki tür test var. Yapılması gereken sürüntü de denilen PCR testi. Boğaz ve burun deliklerinden alınan salya incelenerek bulunuyor. Bu test sonuçları doğru veriyor. Bu test bazı özel hastanelerde yapılıyor, fiyatı 350 TL. 250 - 500 TL arasında fiyatlar da var. Devlet hastanelerinde ücretsiz ancak yoğunluktan devlet sistemi kilitlenmiş durumda. Bir test daha var, o da kandan bakılan antikor testi. Bu test sadece önceden geçirip vücudunuz antikor ürettiyse onu gösteriyor ve bize lazım olan bu değil. Bunun doğruluk oranı %60 civarında. Covid testi; belirttiğimiz gibi var ya da yok şeklinde bir test değil, belirli bir aralığın altında virüs almışsanız negatif, belirli bir aralığın üstünde ise pozitif olarak değerlendiriliyor. Yani sizin testiniz negatif çıktıktan birkaç gün sonra pozitife dönebilir, o arada virüs vücudunuzda çoğalıyordur. Negatif çıksanız dahi semptomlarınızı takip edin, devam ediyorlarsa birkaç gün sonra yeniden PCR testi yaptırın. Tersi mümkün değil yani pozitif çıktıysanız negatif olamazsınız Covid testi sonucu 24-48 saat arasında çıkıyor. Test sonuçları bakanlık tarafından onaylanıyormuş bu nedenle bu kadar uzun sürüyormuş TEST SONUCUNU NASIL ÖĞRENECEKSİNİZ Pozitif çıkarsa cep telefonunuza bir SMS geliyor oradan öğreniyorsunuz ama negatif çıkarsa öğrenmenin tek yolu var o da ENabız uygulamasını cep telefonunuza indirip kaydolmak. ENabız'da test sonuçlarım diye bir yer var, eğer önceden onay verdiyseniz sadece Covid değil tüm hastanelerde vermiş olduğunuz testleri orada görebilirsiniz. PDF formatıyla test sonucunuz oraya kaydedilecek. Ayrıca HES uygulamasını da indirmenizde yarar var, karantina sürenizi de oradan takip edebileceksiniz. TEDAVİ Eğer pozitif çıkarsanız 14 gün karantinaya girmiş oluyorsunuz yani evden çıkmanız yasak. Asıl problem burada başlıyor. Normalde bir hastalık geçirseniz, diyelim kalp krizi, kızamık, yaralanma, KBB, yapacağınız şey belli, hemen bir hastanenin aciline gidersiniz, sizi yatırırlar tedavi görmeye başlarsınız, ilaçlarınız verilir. Covid de durum öyle değil. Sabah uyanıp Enabız'a baktınız Covid pozitif olduğunuzu öğrendiniz, ne yapacağınızı bilmiyorsunuz evden çıkmanız yasak, evde başkaları da var, onların da artık çıkması yasak! Nasıl bir tedavi yapılacak? Öncelikle odanızın ve imkân varsa tuvaletinizin, yemek kaplarınız vs her şeyinizin diğerlerinden ayrılması lazım. Zaten sizinle beraber ev sakinleri de otomatikman karantinaya girmiş oluyorlar onlar da 14 gün boyunca evden çıkamayacaklar. Bunun detayına girmeyeceğim. Telefonunuza Sağlık Bakanlığından bir SMS gelecek ve 48 saat içinde adresinize ilaç getirileceği söylenecek. Japonya'da bulunmuş, gribe karşı kullanılan 10 yıl mazisi olan Favira adlı ilaçtan bir kutu kapınıza bırakılacak. 5 gün boyunca bu ilacı alacaksınız. İşte tüm tedaviniz bu. Koca Covid den kurtulmanızın size verilen tek yöntemi bu. Aslında hiç değil, aşağıda detaylı anlatacağım. Favira denilen bu ilaç piyasada yok, devlet direkt ithal etmiş ve evinize yolluyor. Hastanelere de veriyor. Esasında bu ilacın dozu 10 gün ama ilaç sayısı yetersiz olduğu için 5 günlük doz verebiliyorlar. O arada ihtiyaç duyarsanız arayabileceğiniz yer 112 acil servis, onlar Covid birimine yönlendirecekler birkaç kez birkaç saat hatta kaldıktan sonra burası bitmiş diyerek vaz geçeceksiniz zaten. Aile hekimliğiniz de iletişimde bulunabileceğiniz diğer bir merci, telefonlarını bulundurun mutlaka. İmkanları kısıtlı dahi de olsa ellerinden gelen yardımı yapmaya çalışıyorlar. KENDİ TEDAVİNİZ İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER Öncelikle Favira denen bu ilacın pek çok vakada yeterli olmadığını belirtelim. Başka önlemler de almanız gerekiyor; 1. Kandaki oksijen seviyesini parmaktan ölçmeye yarayan bir ölçüm cihazı getirtin. Oksijeninizi günde dört beş kez ölçün, eğer %95 in altına inerse derhal bir hastaneye giderek tedavinize devam edin. Basit elektronik bir alet. Mandal gibi parmağınıza tutturunca birkaç dakikada hem O2 seviyesi hem de nabız ölçümü yapıyor. 2. Eğer %95 in altındaysanız hastaneye başvurun demiştik ancak İstanbul'da gerek özel gerekse devlet hastaneleri hayati olmadıkça hasta kabul edebilecek durumda maalesef değiller. Böyle bir durumda evinize oksijen tüpü getirtin. Sanırım web de bu da var. 3. Hemen bir ateş ölçer getirtin, koltukaltı en garantilisi. Günde on on beş kez ateşinizi ölçün bir kâğıda gün ve saatlerini kaydedin. Eğer ateşiniz düşmüyorsa daha kötüsü, artmaya devam ediyorsa vücudunuz enfeksiyon oluşturmuş demektir çanlar çalmalı, ateş 38'i geçerse hemen bir hastaneye kendinizi atın. 4. Bol C-D-E vitamini, bağışıklık güçlendirici ilaçlarla evi doldurun, normal dozların üzerinde kullanmaya başlayın. Bol sıvı, su, maden suyu ve probiyotik (Ayran-yoğurt-kefir) tüketin. 5. Covid de kanda pıhtılaşma en önemli olgulardan bir tanesi. Kan sulandırıcı iğne kullanmanız gerekiyor. Aspirin veya Coraspin şu aşamada yeterli olmuyor, günde bir kez iğne yapılması gerekiyor. Clexan 0,6cc veya Oxapar 0,6cc, ı reçetesiz olarak eczaneden alabilirsiniz. Ben kendime iğne yapamam dediğinizi duyar gibiyim ama bunların iğneleri küçük ve ince, fark etmeden yapabiliyorsunuz, başka çare de yok. 6. Covid hastalığında ilk hafta rahat geçiyor, hastalık ikinci hafta hafiflerse mesele yok ama asıl ikinci hafta ağırlaşıyor. Ağırlaşmaya başlarsa artık alarmda olmalısınız, çünkü muhtemelen "Sitokin Fırtınası" denilen şeyin etkisine kapılmış olabilirsiniz. Vücuttaki Covid mikrobu; genel olarak 10 günde ölüyor ama bağışıklık sistemimiz bunu anlamadan vücutta kendi başına savaşmaya devam ediyor. Buna "Sitokin Fırtınası" deniliyor. 7. Eğer öksürük ve ateş devam ediyorsa aşağıdaki kısmı dikkatle okuyun; · Saldırı sonrası zatürre en yoğun görülen hastalık. Diğer saldırılar ise beyin, iç organlar, böbrekler, mide, karaciğer gibi yerlere kendi bağışıklık sistemimiz tarafından yapılan saldırılar. · Bu durumu bir türlü iyileşemememizden, ateşimizin düşmemesinden, hatta artmasından, yorgunluk ve halsizliğimizin devam etmesinden anlıyoruz. · Böyle bir durumda derhal bir hastaneye başvurup full kan testi (Tam kan sayımı), CRP, Ferritin, D-Dimer e baktırtmanız lazım. CRP çok önemli, (C-reactive protein) çünkü vücuttaki iltihap derecesini anlamamızı sağlıyor eğer ileri derecedeyse antibiyotik tedavisine başlanmalı ve direkt damar yolu ile verilmeli. · Akciğer tomografisi (BT) de mutlaka çektirmelisiniz. Çünkü Covid in sebep olduğu Sitokin fırtınası en çok akciğerlerde zatürre yapmak suretiyle ilerliyor. Akciğerlerde buzlucam dokusu tabir ettikleri bir doku oluşuyor, bir tür iltihap ve tomografi ile görülebiliyor. HASTALIK SONU · Eğer ağırlaşıp hastaneye başvurmadıysanız devlet 10 günde otomatikman iyileştiğinizi var sayıyor. · Karantinanız otomatik olarak bitiyor, negatife döndü mü diye bir daha test yaptırma hakkınız yok. · Eğer negatif olup olmadığınızı öğrenmek istiyorsanız özel bir hastaneye gidip 350 TL karşılığı test yaptırabilirsiniz. · Test negatif de çıksa vücudunuz oldukça yorgun düşmüş ve birkaç kilo vermiş olacaksınız. Önümüzdeki birkaç haftanın spor yapmadan, yorulmadan, dinlenerek geçirilmesi önemli. · Bu dönemde vitaminlere ve kan sulandırıcı iğneye devam edilmeli ancak riskli sporlar yapılmamalı, yaralanmalardan korunulmalı BAĞIŞIKLIK · Covid geçiren bir kişi aşılanmış oluyor artık bulaştırıcılığı kalmadığı gibi kendisine de bulaşma olasılığı oldukça düşük. · Yine de önlemlerini alarak hayatına devam etmeli çünkü binde bir de olsa ikinci kez yakalanan hastaların olduğu da belirtiliyor. Yazıyı olabildiğince yaymanızda da yarar var, kime lazım olacağı hiç belli olmaz." Tüm bu notlara ilaveten ben de kolayca ulaşabileceğiniz İlhan Sarı zeytin yaprağı çayı, zerdeçal, zencefil ve havlıcan kullanmanızı öneriyorum. Hepinize sağlıklı günler diliyor, Bingöl ve Aktaş'a "geçmiş olsun, hoş geldiniz" diyorum.

Diğer Haberler