Yazarlar

Kendini Gerçekleştiren Kehanet

post-img
Aklımıza gelen başımıza geldi değil mi? Geldi çünkü hayatımıza beklenti etkisini sık sık sokuyoruz. Deyimlerimiz, batıl inançlarımız; her şeye, herkese karşı anında koyduğumuz teşhislerimiz.. Pek bir bilmiş toplumuz şükürler olsun, “bu kesin böyledir, yani olsa olsa şöyledir” olaylarını döne dolaşa kesin öyle yapıyoruz. Öyle değilse bile karşımızdakinin tavrı, tam da ondan beklediğimiz şekilde gerçekleşiyor. Olayların gelişimi içinde takındığımız tavır, bilinçli-bilinçsiz eylemlerimiz ile, kendi yaşamımızın ayrıntılarını ve yönünü pekala o yöne çekebiliyoruz.  Hayatınızda hiç istemediğiniz bir yaklaşımı, yine hayatınızdaki en önemli insanlarda sıklıkla görüyorsanız, şunu söylemek isterim: ”beklentiniz ile sergilediğiniz negatif tutum ve bunların olmasına sebep hal ve hareketleriniz tezatlık gösteriyorsa, en azından negatif uyum gerçekleşecek ve uzaklastırmak istediğiniz belli davranışlar çok yakınınızda dolaşıp duracaktır”  Bu niye hep bana oluyor? Çünkü buna sebep oluyorum. Davranışlarımla, beklentilerimle, yüklediğim sıfatlar ile. Bir bakıma,“diğer kişiler hakkında hatalı görüşleri olan olan bir birey, kendi hatalı görüşlerini doğrulayacak şekilde davranır ve o kişiler de aynı yönde davranışlar sergiler” deniyor özetle. “Bir durumun yanlış tanımlanması, yanlışı doğru hale getiren yeni bir davranışa yol açar” / Robert K. Merton Aslında etkinin başlangıcı düşüncemizden çok, düşünceyi gerçekleştirme konusunda attığımız adımlar, ona göre davranmamızdır. Bu bir, aslında saçma olarak nitelendirebileceğim bir “secret” kitabı örneği değildir. Buradan anlayacağımız şey; zihnine koy bir düşünceyi, frekansını evrene uçur ve gerçek olsun değildir. Güçlü hislerimiz, içselleştirebilme, davranışlarımızla bir fikri sürdürebilme konularıdır. Bir de insanların gerçekçi olabilme özelliğine, öngörü ve kötüyü görebilme yetilerinin doğruluğuna inanan biri olarak, her “kötü dedin bak kötü çıktı” önermelerini de bu etkinin içine alamayız diye düşünüyorum. Her hastalığın da plasebo etkisiyle ortadan kalkmadığının aşikar olması gibi. Pygmalion etkisinin tesiri; bilimde, mitolojide, sanatta fazlasıyla işlenmiş. Pygmalion, yarattığı heykeline aşık oluyor. Diliyor, istiyor, öyle gibi davranıyor ve sonunda canlanan o heykel aşkına karşılık veriyor. Bu mitolojik hikayeden hareketle ve elbette bu kadarı olmasa da, Pygmalion bize şunu anımsatıyor: "Kişinin karşı tarafla olan ilişkisi ve bence en mühimi kendisi ile bilinçli veya bilinçsiz kurduğu düşünsel bağlar, aslında bir zamanlar kehanet olan şeyi gerçek yapma konusunda oldukça başarılı olabiliyor." Aslında bu bir döngü, aslında bu bir etki-tepki meselesi. Kendini gerçekleştirme kehanetine göre neyi beklersek onun gerçekleşme olasılığı daha yüksektir. Yani olumlu veya olumsuz düşüncelerimiz davranışımıza ve sonra bizi o gerçekliğe taşıyabilir. Ayrıca olumsuz uyaranlara karşı öyle güçlü ve geleneksel bağımız var ki, bu etkinin negatif örnekleriyle bezenmiş yazılara daha çok rastlayabilirsiniz. Tabi olumlu sonuçları yakalayabilenler için sonuç ne kadar da muhteşem bir hal alır, yaşayanlarınız bilir. Beklentimiz, netice doğurur. İnançlarımız, önyargılarımız, isteklerimiz ve davranışlarımız.. Hayatın içinde, gündeliğinizde, akışında yaşanılan; yaşanıldığı sanılan adımlarımıza dikkat edersek, belirleyici olanın kehanetimizi destekleyen davranışlarla kendimizi nasıl bir döngünün içine soktuğumuzdur. Beklentilerimizin pozitif, gerçekleşme olasılığının güçlü olduğu günler diliyorum. Hepimiz için diliyorum. Güzel günler.

Diğer Haberler